Pazartesi, Haziran 20, 2005

Berlin - Bağdat Demiryolu


Berlin - Bağdat Demiryolu: II. Abdülhamit dönemi ve sonrasında Musul bölgesi, zengin ekonomik kaynakları ile hem Alman ve hem de İngilizlerin ilgisini çekmiştir. Bu ülkeler, bölgedeki ticari faaliyetleri yanında petrol arama ve işletme hakkı elde etmeyi de istemişlerdir. 1871’li yıllarda Mezopotamya’da araştırma yapan bir Alman heyeti, bölgede zengin petrol yatakları bulunduğunu Osmanlı Devleti’ne bildirmiş ve 1873 yılına kadar Haydarpaşa – İzmit hattı tamamlanmıştır. Bu durum üzerine II. Abdülhamit, bölgede yapılacak petrol aramalarını hızlandıracak 1888 ve 1898’de yayınladığı iki özel fermanla, Musul ve Bağdat vilayetlerindeki petrol alanlarını Hazine-i Hassa’ya (kendi özel mülkü) bağladığını açıklamıştır. Ancak büyük güçler buradaki petrol varlığına kayıtsız kalmamış ve buraya sahip olma yolları aramışlardır. Berlin - Bağdat demiryolu yapımını üstlenen Alman ağırlıklı “Anadolu Demiryolu Şirketi”, 1888’de hattın geçtiği arazide bulunabilecek hammaddeleri çıkartma ve işletme yetkisini Osmanlı Devletinden almıştır.

Demiryolu inşaatının özendirilmesi için de Sultan’ın teknik danışmanı Alman demiryolları mühendis Wilhelm Von Pressel görevlendirilmiştir. Von Pressel Basra Körfezine kadar uzanacak Mersin, İskenderun, Basra limanlarını hinterlandlarına bağlayarak Almanya’yı el değmemiş maden kaynaklarına ve tarım ürünlerine ulaştıracaktı. Ne var ki; demiryolları inşaatı Kürt ve Arap ayaklanmaları karşısında bölgelere kısa sürede jandarma ve asker gönderilmesini sağlayarak Sultan’ın otoritesinin kurulmasına yardımcı olacağı şeklinde takdim edilecekti. Almanlar ile anlaşma 1888 Ekim’inde imzalanmıştır. Bu demiryolu için km başına 15,000 frank kar garantisi verilmiş ve bu paraların Düyun-u Umumiye’nin (Borçlar İdaresi) toplayacağı vergilerden ödenmesi kararlaştırılmıştır.

Ayrıca demiryolunun geçeceği, devlete ait olan toprakların mülkiyeti imtiyaz sahiplerine bedelsiz devredilecek, bina yapılacak, topraklara kira ödenmeyecek, kum, çakıl ve taş ocakları bedelsiz kullanılacak, demiryolu yapımı için gerekli keresteler devlet ormanlarından kesilecek, demiryolunun her bir yanındaki yirmi kilometre genişliği olan şeritlerdeki madenler işletilebilecek, arkeolojik eserleri aramak, kazılar yapmak serbest olacaktı. B.B.B (Berlin, Bağdat, Basra) hattı olarak da bilinen bu demiryolu; Haydarpaşa’dan başlayıp İzmit, Eskişehir, Konya’dan geçip Basra’ya kadar inşa edilecektir. 1888 – 1895 yılları arasında İzmit - Konya arasındaki hat tamamlanır. Almanların hattı Nusaybin’e kadar uzatmaları ise 1918 yılını bulur.
B.B.B hattının yan kollarıyla beraber uzunluğu 3773 km.dir. Bu demiryolu için Osmanlı 1991 yılına kadar Almanlar’a 4.080.000 altın kâr garantisi olarak ödemiştir.

Gerçekten Anadolu’nun ve Osmanlı İmparatorluğunun çağına ayak uydurabilmesi için zamanın en iyi ulaşım aracı olan demiryolu yapımına başlaması önemlidir. Ancak vahim olan demiryolu ağının imparatorluğun gereksinimlerine göre değil de, yayılmacı ülkelerin isteklerine boyun eğerek bedelini çok fazlasıyla ödemesidir.

Kurtuluş savaşı sonrasıyla II.Dünya Savaşı sonuna kadar geçen sürede ulaşım politikası yine demiryollarına ağırlık vererek yürütülmüş ve ülkenin dışla bütünleşmesini sağlamaktan çok iç pazar bütünlüğünün sağlanması ilkesi benimsenmiştir.

Yabancı şirketlerin imtiyazında bulunan 4060 km. demiryolu devletleştirilirken 1924-1945 yılları arasında 3383 km yeni demiryolu yapılmıştır.

Kaynaklar: http://www.google.com.tr/url?sa=U&start=10&q=http://kerkukfeneri2.sitemynet.com/tr/tarihcog/bin/lozansonrasi.htm&e=9707, http://www.trafikguvenligi.org.tr/, http://www.gallipoli1915.org/, http://www.radikal.com.tr/

Hiç yorum yok: