Pazartesi, Haziran 27, 2005

Farklı Bir Yalova


Bir Pazar günü Yalova’ya gidelim diye yola çıktık. Niyetimiz bir taşla birkaç kuş vurup, görmeyi arzu ettiğimiz birkaç yere uğramaktı. Bunların arasında Karaca Arboretum, Termal’deki Atatürk Köşkü ve Atatürk’ün Yürüyen Evi (Köşkü) vardı. Atatürk “Yalova benim kentim” demiş; doğru da söylemiş. Şehirde pek çok yerde Atatürk’ün izi var.

Ulaşım

Kartal’dan deniz otobüsü ile 40 dakikada Yalova’ya varıyorsunuz. İstanbul’dan arabayla giderseniz Eskihisar’dan arabalı vapura binip, ya da Yenikapı’dan veya Pendik’ten feribotla Yalova’ya varabilirsiniz. Eğer deniz otobüsü ile geldiyseniz ve aceleniz yoksa iskelenin karşısındaki çay bahçesinde bir bardak çay içip önce bir yorgunluk atmanızı tavsiye ederim; biz öyle yaptık.

Karaca Arboretum

Çaydan sonra bir Termal minibüslerine atlayıp Karaca Arboretum’un yolunu tuttuk. Bu arada Arboretum sadece Pazar günleri saat 13:00 – 18:00 arası halka açık. Arboretum canlı ağaç müzesi ya da ağaç parkı olarak da tanımlanıyor. Eğitim ve bilimsel amaçlı ağaç ve çalı tipi bitkilerin yetiştirildiği yer anlamına geliyor.

Türkiye’de erozyonla mücadele ateşini yakan TEMA Vakfı’nın kurucusu ve başkanı Hayrettin Karaca’nın 1980 yılında 13,5 hektar alan üzerine kurmuş olduğu Karaca Arboretum’da 7,000 değişik odunsu bitki (ağaç) türü ve 2,000 çeşit soğanlı, otsu bitki bulunmakta. Yanınıza mutlaka bir rehber verilerek yapacağınız gezi 13,5 hektarlık alanın 3,5 hektarını kapsıyor ve 45 dakika – 1 saat kadar sürüyor. Gezerken çimlere basıyor fakat toprağa basmıyorsunuz; böylece tohumlara zarar vermeniz engelleniyor. Ayrıca gezi sırasında sigara içmek de yasak. Arboretuma giriş ücretleri tam 3, öğrenci 1,5 YTL.

Arboretum ilk kurulduğunda kozalaklı, özellikle de bodur kozalaklı bitkilere ağırlık verilmiş, daha sonra meyve ağaçları, endemik (sadece Türkiye’de yetişen) otsu bitkiler, dünyanın en geniş meşe türleri koleksiyonu ile yalnızca Türkiye bitki varlığına (flora) özgü değil, dünyanın her yerinden değişik bitkilerle zenginleştirilmiş.

Girişte dünyanın en uzun ağacı sequoiadendron giganteum ve dünyanın en geniş gövde çapı yapan (12 m) ağacı mamut ağacı sizi karşılıyor. İslamiyet öncesi Türklerin totem ağacı olarak taptığı huş ağacını da burada görebilirsiniz. Çin’de - 20 derece sıcaklıktaki iklimlerde bile yaşayabilen tüylü palmiye, pembe renkli bulut gibi çiçekleri olan bulut ağacı, 15 yılda bir çiçek açan ve açınca ölen sabır ağacı, Kanada bayrağı üzerinde simgesini gördüğümüz şeker akçaağaç ilginizi kesin çekecek ağaçlardan sadece birkaçı. Şeker akçaağaçtan elde edilen sıvı Kanada’da tatlı yapımında da kullanılıyormuş. Arboretum’da yaşayan fosil ağaçlar da mevcut. Bunlardan biri, iğneyapraklı olmasına rağmen kışın yapraklarını döken bir tür. Fosil ağaç denmesinin nedeni ise 1940’lı yıllarda daha varlığı bilinmezken fosillerinin bulunmuş olması. Daha sonra rastlanan bir örneğinden çoğaltılarak dünyaya yayılmış. Yaşayan hiçbir akrabası olmayan bir başka fosil ağaç da ginko biloba. Milyonlarca yıldır yaşayan bu ağacın meyveleri Çin tıbbında önemli bir yer tutmuş. Minyatür ağaç yetiştirme tekniği olan bonzai esaslarına göre bir kaya üzerinde kısıtlı besin ve su ile büyütülen ve sürekli budanan minyatür ağaç görülmeye değer. Bir göknar türü olan ve dünya üzerinde yalnızca 18 adet kalan “Nebro” da tükenmekte olan bitkilerden.
Arboretum’un karşı tarafında Karaca Fidanlığı bulunuyor. Arabayla gelmişseniz ve bir bahçeniz varsa, çok çeşitli ağaca ait fidanı burada bulabilir ve satın alabilirsiniz. Buradan elde edilen gelir arboretuma aktarılıyor.

Termal, Atatürk Köşkü


Yalova’ya gelip de Termal’e uğramadan gidilmez. Termal tesisleri Yalova’ya 12 km uzaklıkta, Karaca Arboretum’dan sonra 8–9 km’lik mesafede. Termal banyolarıyla ünlü bir ilçe. Burada Turban’a ait büyük bir tesis var. Tesis bünyesinde saunalar, banyolar, termal açık havuzlar, oteller, lokantalar, gezi parkurları, içmeler ve Atatürk’ün müze köşkü var.
Atatürk’ün Köşkü, Atatürk’te çıkan siroz hastalığına iyi geleceği söylenmesi üzerine Prof. Mimar Hakkı Eldem tarafından tasarlanmış ve 1929 yılında 38 günde inşa edilmiş. İçindeki eşyaların bir kısmı İstanbul’daki çeşitli saraylardan getirilmiş. 4 kabul salonu ve 11 odası bulunan köşkün her yanında çok az eşya ile sağlanmış sadelik esas. İkinci katta Atatürk’ün kahvaltı etmek için kullandığı bambu takım, yatağı, banyosu, Afet İnan’ın ve manevi kızlarının kaldığı odalar var. Özellikle üst kattaki odaları gezerken Atatürk’ün manevi varlığını hissetmemek imkânsız. Bina Cumhuriyetin ilk yıllarında hükümetin yaz dönemi çalışmalarını yaptığı yer halini almış, Ulu önderin vefat ettiği Dolmabahçe Sarayı’na gidişinden önce en son burada kaldığını da söylemeliyim.

Atatürk’ün Yürüyen Evi (Köşkü)

Atatürk’ün yürüyen köşküne iki şekilde ulaşmak mümkün. Ya sahilden Barış Manço Açık Hava Tiyatrosu’nun yanından hızlı feribot iskelesini de geçerek sahil yolunu izleyeceksiniz ki bu şekilde gitmek için yürümeyi sevmeniz gerekiyor, zira yürüyüş ortalama bir hızla 1 saate yakın sürüyor, ya da Yalova Hastanesi’nin yanından girip arabanızı Adalet Sarayı’nın yakınlarından bir yere park edip, sahile ineceksiniz.

Köşk ve çınar ağacının hikâyesi şöyle:

Yalova’da o devirde bulunan Millet Çiftliği içinde 1929 yılında Atatürk’ün ikameti için mütevazı bir köşk yapılmış. Atatürk Yalova’ya 1936 yılındaki gelişinde Millet Çiftliği’ndeki köşkün pencerelerini zarar vereceği için yanındaki çınarın dalını kesileceğini öğrenmiş. Ağacın bir dalının bile kesilmesini istemeyen Atatürk köşkün ağaçtan uzaklaştırılmasını istemiş. Binanın temelleri açılıp ve temellerin altına zor ve çok yavaş ta olsa raylar döşenmiş. Bina rayların üzerinde doğuya doğru 4 m kaydırılmış. 11 Ağustos 1936 günü yapılan bu işlemi yanında bulunan kız kardeşi Makbule Hanım, Affet İnan, Yunus Nadi, Muhafız ve yakın arkadaşları izlemiş. Atatürk 11 Haziran 1937’de şahsına ait bütün taşınamaz mallar gibi bu köşkü de Türk Milletine bağışlamış. Diğer tüm köşkler gibi Yürüyen Köşk de halen müze olarak korunuyor. Atatürk’ün bir dalının bile kesilmesini istemediği Ulu Çınar ve yanındaki köşk, ağaç sevgisi ve çevre bilincinin de bir anıtı olarak ziyaretçilerini bekliyor. Yürüyen Köşk ‘Atatürk bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ arazisi içinde bulunuyor.

ÖNEMLİ TELEFONLAR

Karaca Arboretum: (226) 833 77 67
Termal Tesisleri: (226) 675 74 00

Hiç yorum yok: