Cuma, Ekim 15, 2004

Taş Çorbası

Bir zamanlar Orta Avrupa’da büyük bir kıtlık varmış. İnsanlar ellerinde yiyecek namına ne varsa dostlarından ve komşularından bile kaçırırcasına saklıyormuş. İşte bu kıtlık zamanında, bir gün bir seyyar satıcı arabasıyla bir kasabaya gelmiş, birkaç parça mal satmış ve o geceyi orada geçirip geçiremeyeceğini sağa sola sormaya başlamış. Sordukları: “Bu kasabada bir lokma bile yiyecek yok. Sen en iyisi yolculuğuna devam et.” demişler. O da: “Benim ihtiyacım olan her şey yanımda”, demiş ve “Ben aslında taş çorbası yapmayı düşünüyordum”, diye eklemiş. Ardından, arabasından demir bir kazan çıkarmış, suyla doldurmuş ve altını yakmış. Sonra kadife bir keseden büyük bir merasimle çıkardığı sıradan görünümlü bir taşı suyun içine bırakmış.
Bu arada yemeğin lafını duyanların bir kısmı meydanda toplanmış, bir kısmı da evlerinin pencerelerinden seyretmeye başlamış.

Seyyar satıcı ekmeğini suya banıp, ağzına götürdüğünde kalabalığın şüphesi azalmış, fakat açlıkları artmış. Satıcı yüzünü buruşturarak kendi kendine “Ah, keşke bu çorbanın tadı daha güzel olsaydı! Kabaklı taş çorbasına bayılırdım. Bu çorbayı içmek biraz zor”, demiş.

Kısa süre sonra bir kasabalı yaklaşmış ve saklamış olduğu yerden çıkarttığı birkaç kabağı kesip kazana atmış. “Harika”, demiş satıcı, “Biliyor musunuz? Bir keresinde kabak ve etle mükemmel bir taş çorbası yapmıştım. İnanın krallara layıktı.”

Kasabanın kasabı bir parça et getirmiş ve sonra kazana diğer kasabalıların da getirdiği patatesler, soğanlar, havuçlar, mantarlar ve envai çeşit sebze eklenmiş, ta ki herkesin içmekten müthiş zevk alacağı bir çorba olana kadar. Meydanda toplananlar harikulade çorbayı içtikten ve bitirdikten sonra taşlar için seyyar satıcıya yüksek miktarda para teklif etmişler, fakat satıcı nazikçe reddetmiş ve o geceyi orada geçirdikten sonra ertesi gün yoluna devam etmiş.

Kasabalılar, o günden sonra, hatta kıtlığın bitmesinden çok sonraları dahi, içmiş oldukları o en güzel çorbayı hep hatırlamış ve birbirlerine anlatmışlar.

Evet, bir topluluktaki herkes bilgisini ve yeteneğini arkadaşlarından, çevresindekilerden saklamaz, paylaşır ve emeğini ortaya koyarsa, meydana gelen eser mükemmel olur ve hakkında yıllarca konuşulur. Bütün bunları yapmak içinse sihirli bir taş yeterlidir.

Hiç yorum yok: